BRANŞLAR

Bisiklet

Bisiklet haberlerine bakmak için tıklayınız.

Bisikletin XIX. yy. başında icat edilen ilk modeli çok basitti: birbirine kadro denen bir demir çerçeveyle bağlı iki tekerlek, yere basılarak ayaklarla itiliyordu. Daha sonra pedalın bulunmasıyla, aracın itiş yöntemi değişti ve bisikl ortaya çıktı. Bunun çok kocaman bir ön tekerleği (1,50 m kadar çapında), bir de küçük arka tekerleği vardı, pedallar ön tekerlekteydi. Bu aracın üstünde, yerden 2 metre yüksekliğe tüneyen binicinin, epeyce cambazlık yeteneğine sahip olması gerekiyordu!

Bisiklet bugünkü biçimini, 1900’den az önce, tekerleği zincirle döndürme, gidonla yönetme ve şişme lastikler kullanma sayesinde kazandı.

Bisikletten Motosiklete

Bisiklet, ortaya çıkar çıkmaz büyük rağbet gördü. Birçok ülkede hâlâ çok kullanılan bu taşıt, günümüzde, bir taşıt aracı olmaktan çok bir spor aracı olmağa yöneldi. Bisiklet gezilerinin meraklıları çoğaldı. Bisiklet yarışlarına gelince, her yıl çok büyük bir kalabalığın ilgisini çekiyor.

Modern bisiklet, birbirine bir kadro ile bağlanmış eşit çapta iki tekerlekten meydana gelir ve bir pedal sistemiyle yürür: bu sistem, kadronun altına, iki tekerlek arasına yerleştirilmiştir. Ortada bulunan bir dişli çark bir zincir aracılığıyla, hareketi arka tekerleğe (itici tekerlek) bitişik bir başka dişliye aktarır. Yıllar geçtikçe, bisiklet üzerinde birçok yenilik geliştirildi: serbest tekerlek, sağlam frenler ve aktarma sistemine takılan bir vites sistemi. Çok hafif alaşımlardan yapılan yarış bisikletleri, ölçü üzerine imal edilir.

Bazı bisikletlerde de bir patlamalı motor (genellikle iki zamanlı) bulunur: bu motorlu bisiklet’lerin silindir hacmi küçüktür (en fazla 50 sm3). Motosiklet ise daha güçlüdür. Bunlardan çok farklı olan skuter’lerde (scooter) ise küçük bir karoser vardır. 1950 yıllarında çok büyük rağbet gören skuterlerin modası bugün epeyce geçmiş, sayıları da çok azalmıştır.

Bisiklet Sporu

Bisiklet sporunun yaşı, yüzü geçmiştir: ilk gerçek bisiklet yarışı, 1868 yılında Fransa’da Saint-Cloud Parkı’nda yapılmış ve bu yarışı bir İngiliz kazanmıştı. Ama bisiklet yarışları halk tarafından asıl XX. yy. başlarında sevildi, tutuldu: ilk Fransa Turu 1903’te yapıldı. Günümüzde, 70’i aşkın ulus, bu sporu dünya çapında yöneten Uluslararası Bisiklet Birliğine (U.C.I.) üyedir.

Yolda ve Pistte

Yolda bisiklet sporu, günümüzde en çok tutulan bisiklet sporu dalıdır, bunun iki çeşit yarışı yapılır: etaplı yarışlar birkaç gün sürer; bir de genellikle bir günde, bir şehirden bir başka şehre yapılan mesafe yarışları vardır, bunlara klasik yarış da denir.

Etaplı yarışlar bir ülke içinde belli bir güzergâh üzerinde yapılır. Avrupa’da bunların en ünlüleri Fransa, İtalya ve İspanya turlarıdır. Fransa Turu, 4 000 kilometrelik bir mesafe içinde yirmiye yakın etapta yapılır. Bu yarışlar 1963’ten beri Türkiye’de de her yıl düzenlenmektedir.

Türkiye’de Bisiklet Sporu

1900 öncesinde Selânik’de toprak pistli bir veledrom’abaşlayan bisiklet yarışları Medyano, Nobile ve Paşazade Mustafa Enver arasında yapıldı. Meşrutiyet öncesi bisiklet acentelerinin Tepebaşı’nda yaptırdığı beton pist İstanbul’da ilk yarışların yapılmasına olanak sağladı. Leon ve Pa-pazyan’ın düzenledikleri bu yarışlar ilgi gördü.

Kadıköy ve istanbul grubu olarak çekişen ilk yarışmacılar arasında Fuat Hüsnü, Naili Seden, Hüsamettin ve Hamit Bey, İranlı Ali, Sarıyerli Zeki, Muvaffak Menemencioğlu gibi isimler göze çarptı. Fenerbahçe, kulüp olarak bisiklete 1912’de ilgi gösterdi. 13 mart 1914’te Cuma Birliği Bayramı’nm 5 turluk yarışını Vecdi Çağatay kazandı. 1923 yılında İdman Cemiyetleri İttifakı’nm kurulması bisiklet sporuna yeni bir hareket kazandırdı. Nişantaşı, Galatasaray, Şişli, İzmit gibi kulüpler atılım yapan diğer kuruluşlar oldu. Bisikletçilerimiz ilk defa 1924 Olimpiyatları’na katıldı. Raif, Fahri ve Cavit Cav bisikletlerinin yetersizliği nedeniyle yarışamadı… Dönüşte ilk Türkiye Şampiyonası düzenledi, sürat ve mukavemette Cavit Cav birinci oldu,

1927’de bisiklet sporunda ilk uluslararası temas Bulgaristan ile yapıldı. Millî takımımızdan Cavit Cav birinci oldu. 1936 Berlin Olimpiyatlarına katılan takımımızda 100 kilometre yarışında Talât Tunçalp düştü ve 2.33.06 ile 7. oldu. Olimpiyat sonrası, Moskova’da Sovyetler Birliği ile yapılan müsabakada takımımız ekip birincisi oldu.

100 kilometrelik Leningrad yarışında ise Talât Tunçalp, Kâzım Bingen ve Orhan Suda ilk üç dereceyi kazandılar. 1938 yılında düzenlenen İstan-bul-Edirne Turu, bisiklet sporunda uzun etaplı yarışmaların ilkidir. 1949′-da Türkiye’nin ilk veledromu Konya’da yapıldı. Önceleri Marmara Turu adıyla bölgeler arasında, daha sonra Cumhurbaşkanlığı adıyla uluslararası olarak düzenlenmeğe başlanan Türkiye turları (1963) önem kazandı.